BAKAN SAYAN “Bilgi ve iletişim altyapılarının çeşitliliği ve kapasitesi ülkeler için zenginlik ve refah meselesi. Karada, denizde, havada ve uzayda alternatif iletişim altyapıları ülkelerin gücüne güç katıyor.

 

https://btk.gov.tr/haberler/bakan-yardimcisi-sayan-uydu-faaliyetlerini-uzay-faaliyetlerinden-ayri-tutamayiz

İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yıl dönümü kutlu olsun. Bu mücadelenin kazanılmasında emeği geçen başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, istiklal mücadelemizin aziz kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyoruz.

Bizlere bağımsızlığımızı armağan eden başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Kahraman Şehitlerimizi saygı ile anıyor, tüm ulusumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimizle kutluyoruz.

SANAYİ DESTEKLERİ

 

  1. 1501 – TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı

Program ile Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) ölçeğindeki kuruluşların proje esaslı araştırma- teknoloji geliştirme ve yenilikçilik faaliyetlerinin desteklenmesi amaçlanmaktadır.

Desteklenecek projelerin belirlenmesinde, başvuran firmaların (varsa) daha önce desteklenen projeleri kapsamında elde edilen çıktı ve etkileri, alternatif kamu dışı fon kaynaklarından faydalanma girişimleri (özellikle Avrupa Birliği Çerçeve Programlarına yapılan başvurular) ve proje konusunun öncelikli alanlarda olması hususları da göz önünde bulundurulacaktır.

Proje destek süresi en fazla 36 aydır.

Programda bütçe sınırı bulunmamaktadır.

  1. 1503 – Proje Pazarları Destekleme Programı

Proje pazarları,

  • somut Ar-Ge düşünce ya da proje önerilerine sahip olup, bunları gerçekleştirmek için kendi yetenekleri dışında başka uzmanlık alanlarında katkıya gereksinim duyan,
  • proje öneri veya sonuçlarına ilişkin talep varlığını araştıran,
  • arz edilen proje işbirliği önerilerine teknolojik veya finansal katkıda bulunmak isteyen,

üniversite, araştırma ve özel sektör kuruluşlarından temsilcilerin bir araya gelerek aktif katılımları ile projelerini birbirlerine tanıtmaları yoluyla işbirliği olanaklarına ortam oluşturulmasına yönelik düzenlenen ulusal ve/veya uluslararası etkinliklerdir.

  1. 1507 – TÜBİTAK KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı

Projelere program kapsamında sağlanacak desteklerle KOBİ’lerin, teknoloji ve yenilik kapasitelerinin geliştirilerek daha rekabetçi olmaları, sistematik proje yapabilmeleri, katma değeri yüksek ürün geliştirebilmeleri, kurumsal araştırma teknoloji geliştirme kültürüne sahip olmaları, ulusal ve uluslararası destek programlarında daha etkin yer almaları hedeflenmektedir.

  1. 1511 – TÜBİTAK Öncelikli Alanlar Araştırma Teknoloji Geliştirme ve Yenilik P. D. P. (Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı)

1511 – TÜBİTAK Öncelikli Alanlar Araştırma Teknoloji Geliştirme ve Yenilik Projeleri Destekleme Programı; ülkemiz öncelikli alanlarında hedef ve ihtiyaç odaklı, izlenebilir sonuçları olan projelerin desteklenmesi amaçlanmaktadır. Program kapsamında sağlanacak desteklerle,

  • teknolojik yeterlilik ve bilgi birikiminin artırılması
  • mevcut yeteneklerin farklı alanlarda da değerlendirilmesi
  • özgün teknolojilerin geliştirilmesi
  • teknolojik gelişimde ivme kazanılması hedeflenmektedir.

Programda proje limitleri çağrı duyurusunda belirlemek üzere, destek oranı büyük ölçekli kuruluşlar için %60, KOBİ’ler için %75 olarak uygulanacaktır,

Kabul edilen bütçenin %10’u kadar tutar genel gider ödemesi olarak destek kapsamına ilave edilecektir,

Birden fazla transfer ödemesi (ön ödeme) verilebilecektir.

  1. 1514 – Girişim Sermayesi Destekleme Programı (GİSDEP)

Tech – InvesTR Girişim Sermayesi Destekleme Programı ülke ekonomisine katma değer sağlayabilecek nitelikte KOBİ ölçeğindeki erken aşama teknoloji tabanlı şirketlerin Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri sonucu ortaya çıkan ürün ve teknolojilerini ticarileştirme süreçlerinde ihtiyaç duyacakları sermayenin girişim sermayesi fonları aracılığıyla karşılanması amacıyla hazırlanmıştır.

Fonlara yatırımcı olarak katılan TTO, TGB ve AA’ların erken aşama teknoloji tabanlı girişimler için ödeyeceği katkı paylarının %50’si TÜBİTAK tarafından hibe şeklinde desteklenecektir. Ayrıca Kuruluşlara katkı paylarının %10’u kadar genel gider desteği de sağlanacaktır. Yine bu kapsamda talep edilmesi durumunda desteklenen TTO, TGB ve AA’ların nakit ihtiyacının karşılanması amacıyla fona taahhüt ettiği toplam tutarın %20’sine kadar teminat karşılığı ön ödeme yapılacaktır.

  1. 1602 – TÜBİTAK Patent Destek Programı

Bu program kapsamında Türk Patent Enstitüsüne (TPE), Dünya Fikri Haklar Örgütüne (WIPO), Avrupa Patent Ofisine (EPO), Japonya Patent Ofisine (JPO), Amerika Birleşik Devletler Patent ve Marka Ofisine (USPTO) yapılacak olan patent başvuruları desteklenecektir.

  1. 1515 – Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı

TÜBİTAK 1515 Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programının amacı,

  • Türk bilim insanlarının araştırma niteliklerinin yükseltilmesi ve
  • Ülkemizin belirli bilim ve teknoloji alanlarında küresel çekim merkezi olmasının sağlanmasıdır.

Belirtilen amaçlarla, alanında öncül bilimsel ve teknolojik bilgi üreten ulusal/uluslararası kuruluşların Türkiye’de kuracağı Ar-Ge Laboratuvarlarının belirli giderleri geri ödemesiz (hibe) olarak desteklenecektir.

  1. 1505 – Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı

Bu programla, üniversite/kamu araştırma merkez ve enstitülerindeki bilgi birikimi ve teknolojinin, Türkiye’de yerleşik ve proje sonuçlarını Türkiye’de uygulamayı taahhüt eden kuruluşların ihtiyaçları

doğrultusunda, ürüne  ya  da sürece dönüştürülerek sanayiye aktarılması yoluyla ticarileştirilmesine katkı sağlamak amaçlanmıştır.

Programın uygulama esaslarında; Müşteri Kuruluş olarak anılan özel sektör kuruluşu ve Yürütücü Kuruluş olarak anılan üniversite ya da kamu araştırma  merkez  ve  enstitüsü bir İşbirliği Sözleşmesi imzalayacaktır. Bu sözleşme çerçevesinde Yürütücü Kuruluş tarafından yapılacak; yeni  bir  ürün  üretilmesi, mevcut  bir  ürünün  geliştirilmesi,  iyileştirilmesi,  ürün  kalitesi  veya  standardının yükseltilmesi  veya  maliyet  düşürücü  nitelikte  yeni  tekniklerin,  yeni  üretim  teknolojilerinin  gel iştirilmesi projesi TÜBİTAK ve Müşteri Kuruluş tarafından finanse edilecektir.

  1. SAYEM-Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması

SAYEM çağrısı, ulusal yüksek/orta-yüksek teknoloji hedefleri doğrultusunda özel sektör, üniversite ve kamu işbirliğiyle yenilik ağları oluşturarak katma değeri yüksek ürün veya ürün grubu geliştirmek amacıyla açılmıştır. Oluşturulacak SAYEM ile ülkemiz Ar-Ge kaynaklarının etkin kullanımı sağlanarak yüksek/orta-yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli ürün veya ürün grubunun geliştirilerek cari açığın azaltılması hedeflenmektedir.

  1. 1601 – Yenilik Girişimcilik Alanlarında Kapasite Artırılmasına Yönelik D.P.

Girişimcilik ve yenilik alanlarında kapasite artırma amacı taşıyan farklı çağrıların açılabildiği bu programda; özel sektörün Ar-Ge ve yeniliğe yaptıkları yatırımdan etkin ve verimli sonuçlar alması, üniversite sanayi işbirliklerinin canlanması ve teknolojik iş fikirleri olan girişimcilerin kurduğu başlangıç firmalarının daha hızlı gelişmesine katkı sağlanması hedeflenir. Bugüne kadar Üniversitelerde Girişimcilik Sertifika Programı Oluşturulması ve Yürütülmesi, KOBİ’lerin Yenilik Kapasitesini Artırmaya Yönelik Mentörlük Mekanizmasının Geliştirilmesi ve Uygulanması, Teknoloji Transfer Ofislerine Yönelik Hazırlık, Başlangıç ve Kapasite Artırımı Sağlanması ve Uygulanması, 1512 Bireysel Genç Girişim (BiGG) Programı 1. Aşama Uygulayıcı Kuruluşlar Çağrıları gibi çağrılar açılmıştır.

5.1.11. 1513 – Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı

Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO); Üniversitelerde üretilen bilgi ve teknolojinin, uygulamaya dönüştürülerek ticarileştirilmesine ve bu süreç sonucunda ekonomik/sosyal/kültürel değer kazanmasına, üniversite ve özel sektör kuruluşları arasında işbirliği oluşturulmasına, sanayinin ihtiyaç duyduğu bilgi ve teknolojinin üniversitede üretilmesine, bu işbirlikleri sonucunda üniversite ve sanayi arasında bilgi ve teknoloji aktarımına ve somut çıktıların geliştirilmesine katkı sağlamaktadır.

  1. 1509 – TÜBİTAK Uluslararası Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı
  • EUREKA
  • ERA-NET
  • Avrupa Birliği Çerçeve Programları

altında ortak proje çağrılarına çıkan programlar ve benzeri uluslararası programlara sunulan uluslararası ortaklı araştırma geliştirme projelerinin desteklenmesi için oluşturulmuştur. Bu tür uluslararası programlara katılan, Türkiye’de yerleşik, firma düzeyinde katma değer yaratan tüm kuruluşlar bu programdan yararlanabilmektedir.

  1. Sanayi Teşvikleri – T.C. Maliye Bakanlığı Ar-Ge İndirimi

Ülkemizde “Ar-Ge İndirimi”ne ilişkin;

  • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda,
  • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda,
  • 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunda

ayrı ayrı düzenlemeler yapılmıştır. 193 sayılı Kanun’daki “Ar-Ge İndirimi” ile ilgili düzenlemeler 31.07.2004 tarihinden, 5520 sayılı Kanun’da yer alan “Ar-Ge İndirimi” düzenlemeleri ise 01/01/2006 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanunlarda yer alan Ar-Ge İndirimi oranı 01/04/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5746 sayılı Kanun ile %100’ e yükseltilmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında mükelleflerin, münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme faaliyetleri çerçevesinde, işletmeleri bünyesinde 2008 hesap döneminden itibaren yaptıkları harcamaların %100’ü kurum kazancının tespitinde Ar-Ge indirimi olarak dikkate alınabilecektir.

5746 sayılı Kanun kapsamında Ar-Ge indiriminden yararlananlar, Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan Ar-Ge indiriminden ayrıca yararlanamazlar. Bir başka ifadeyle mükellefler, aynı anda hem 5746 sayılı kanundaki Ar-Ge indiriminden hem de 193 sayılı Gelir Vergisi veya 5520 sayılı Kurumlar Vergisi kanunundaki Ar-Ge indiriminden faydalanamazlar.

Gelir Vergisi mükellefleri, ya 5746 sayılı Kanun kapsamında Ar-Ge indiriminden yararlanacaklar, ya da Gelir Vergisi Kanunu’nun 89 uncu maddesinin 9 numaralı bendindeki Ar-Ge indiriminden yararlanacaklardır.

Kurumlar Vergisi mükellefleri ise, ya 5746 sayılı Kanun kapsamında Ar-Ge indiriminden yararlanacaklar, ya da Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının a) bendindeki Ar-Ge indiriminden yararlanacaklardır.

 

Daha fazla bilgi için aşağıdaki iletişim bilgilerinden bize ulaşabilirsiniz;

Adres:

Atatürk Mahallesi Ertuğrul Gazi Sokak Metropol İstanbul Sitesi C1 Blok Apt. No:2B K:16 D: 269 34758 Ataşehir / İstanbul

Telefon:

+90 216 514 64 01

+90 553 228 98 60

e-posta:

bilgi@tuyad.org

 

 

SEDEC 2020, Telekomünikasyon Uydu ve Yayıncılık İş İnsanları Derneği, TUYAD Destek ve Katkıları ile Gerçekleşecektir.

SEDEC 2020 will be supported by TUYAD.

COVİD-19 CORONAVIRUS  TEDBİR ALALIM!

 

Çin’in Wuhan şehrinde Aralık 2019 başında yeni bir koronavirus (coronavirus 2019-nCoV)’un neden olduğu solunum yolu enfeksiyonu olguları bildirilmiştir.  Bu virus ile ilişkili enfeksiyonların bir salgın halini aldığı görülmektedir. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) kontrol önlemlerinde uyarı düzeyini en üst seviyeye yükseltmiştir.

Çin dışındaki ülkelerden COVID-19 enfeksiyon olguları bildirilmeye devam etmektedir. Türkiye dışındaki birçok ülkede (105 ülkede) vaka görülmüştür.

 

 

Korunma önlemleri:

  • Su ve sabunla ellerin sık sık yıkanması,
  • Öksürürken ve hapşırırken ağız ve burunun tercihen mendil ile veya kol yeni ile kapatılması,
  • Ağır hasta görünen kişilerden, kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak durulması.

 

 

Șu anda 2019-nCoV enfeksiyonunu önleyecek bir așı yoktur. Enfeksiyonu önlemenin en iyi yolu bu virüse maruz kalmaktan kaçınmaktır. Virüsün yayılmasını önlemek için uygulanacak genel önlemler bunlardır

 

COVİD- 19 bulaşmış hastayla temas durumunda ne yapılmalı?

COVID-19 infeksiyonu şüphesi olan bir hastayla temas halindeki sağlık çalışanlarının, aile üyelerinin ve ziyaretçilerin sayısı sınırlanmalı; Tüm personel ve ziyaretçiler de dahil olmak üzere hastanın odasına giren tüm kişilerin kaydı tutulmalıdır. Hasta asemptomatik olana kadar tüm bu önlemlere  uyulmalıdır.

COVID-19 infeksiyonu için doğrulaması yapılmış veya değerlendirmesi devam eden bir kişi ile yakın temas etmiş olanlar, son temaslarından sonraki 14 gün boyunca günde iki kez ateşleri ölçülmeli, öksürük, solunum sıkıntısı ile titreme, vücut ağrıları, boğaz ağrısı, baş ağrısı, ishal, mide bulantısı / kusma, ve burun akıntısı gibi diğer erken semptomların olup olmadığı takip etmelidir.

 

Koronavirüs salgını devam ediyor. Sağlığımızı hiçbir riske atmadan çalışmaya devam etmeliyiz. Pandemi surecinde MASKE – MESAFE – HİJYEN /TEMİZLİK kurallarına uyalım. Bu zorlu süreci hep birlikte  en kısa surede atlatalım.

TUYAD’ın Metropol  İstanbul ofisinde gerçekleştrilen  görüşmede, sektörümüzün Satış Sonrası Hizmetler konusunda yaşamakta oldugu problemler, Yetkılı Servısler ve Uretıcı/Ithalatcı fırmalar yonunden degerlendırılerek, karsılıklı sorunlar ve cozum yolları gorusuldu.

Uretım ve Satıs konularını da ıceren Elektronik sektorunde, özellikle de Satış Sonrası Hizmetlerde, Teknik servislerin ısyerlerınde onarım veya sahada montaj ıslerını yaptırabılecegı, yetısmıs nıtelıklı teknık personel bulunmasında zorluklar yasadıkları, ısı bılen teknısyenlerden vazgecıldıgı durumlarda bıle, ıstıhdam edılen kısılerın de fazla uzun soluklu calısmadıgı, hatta kendi bünyelerınde yetiştirmek için de teknısyen bulanmadıkları görülmektedir. Her yıl mesleki liseler ve meslek yüksek okullarının, sektörümüze ait alanda yüzlerce mezun vermesine rağmen, sektörümüz de bu kısılerın de bir türlü istihdam edilemediği görülmektedir. Bunun en büyük nedeni ıse, cesıtlı uygulama ve maddı nedenlerle,  mesleğin calısabılınecek ısler arasındakı cekıcılıgını her gecen gun kaybetmesıdır. Atolyede calısan, sahada kosturanTeknık personelın, Yetkılı Servıslerde calısmak ıstememesının sebeblerı arasında, maddı olarak emegının karsılıgını alamaması, eksık sosyal ımkanlar, agır ve zamana baglı olmayan calısma kosulları, gıbı maddı ve manevı sorunlardır.

Sektorun dıger  sorunları da, Teknik servis ısyerı sahiplerinın, yetkili servisini yaptığı firmalardan aldıkları,  verılen hızmetlerının karsılıgı olan hakedıs ucretlerının, ulke gerceklerı ıle ortusmemesı, odenen ucretlerın sureklı bır oncekı hayat standartlarının altında kalarak her gecen gun  erımesıaltında; aldıkları odemelerın de zamanında yapılmaması, fırmaların aksesuar satısı adı altında verdıklerı paraları gerı almayı amaclıyan zorunlu aksesuar satısı (Aynı urunun Pazar fıatının bırkac mıslı ıle satısı). Bu nedenlerle verılen hızmetler karsılıgı ödenen hakedişin, ülke ekonomik şartlarının çok çok altında kalmasından dolayı, calıstırılan teknık personele de sağlıklı maaş ödemesi  yapılamamaktadır.

Basit bir örnek ile x firması yerinde hizmeti olan bir ürün için, gidiş dönüş 40 km gidilen güzergahta, sadece o ürüne yazılım yükleme yapıldığı için veya basit bir onarım yapıldığı için 30 TL ücret ödemesi sağlamakta, aynı mesafeyi taksi ile gidip gelindiğinde İstanbul da 129 TL gibi bir bedel çıkmaktadır. Üretici firmanın teknik servislere çok düşük ücret ödemesine servis yöneticilerinin en büyük bahanesi ürünün düşük ücret ile satılması gösterilmektedir.

Üretici ve Ithalatcı firmalar son yıllarda, maddi olarak teknik servislerını korumak, teknik servislerini eğitmek, daha nitelikli hale getirılmesını saglamak yerıne, yetkılı servıs teskılatını da ayrıca bır kar merkezı olarak gorme dusuncesıne kapılmıslardır. Normalde cıro ıcınde gıder payı %1 cıvarında olan yetkılı servıs teskılatından kar etmeyı beklıyen bır fırmanın, servıslerı uzerınden para kazanmayı beklemesı, o fırmanın fınansal gucu hakkında, oldukca fazla tereddutler olusmasını saglamaktadır. Bu sekılde dusunerek, servısten para kazanma yoluna gıren fırmalar, bu kazanclarının yuzlerce katını “Musterı memmnunıyetsızlıgı” olarak gerı odemektedırler. Fırmaların Teknık Servis yöneticileri, teknik servislerıne zorla sarf malzemesi satmak, zorla yedek parca stogu tutturarak, teknik servisini sürekli borçlandırmakta, ödeme yapılması gereken hak ediş karsılıgını da, bu borçlanmayı bahane ederek yapmamaktadırlar. Bazı servis yönetıcileri ıse, garanti süresi geçmiş ürünlerin onarımında, rekabet kurumu kurallarını goz ardı ederek, garantı dısı onarım ucretlerını zorla kabul ettırmeye calısmakta, Esnaf sanatkarlar odalarının belirlemiş oldu ücret tarifesine uyulması engellenmeye çalışmaktadırlar. Üretici firmaların bu şekilde davranısları sonucunda, uretıcı ve ıthalatcı fırmalar kendilerine hizmet edecek teknik servis bulamayacağı gibi, servislerde kendisine yetişmiş teknik eleman bulamayacaklardır. Bu olumsuz surecın sonucunda olusacak etkı ıse, dogrudan musterı memnunıyetsızlıgı olarak, satısı yapan fırmanın cırosuna yansıyacaktır.

Üretici/Ithalatcı fırmalar Tıcaret bakanlıgının belırlemıs oldugu “Satıs Sonrası Hızmetler Yonetmenlıgı”n de belırtılen sayıda yetkılı servıs ıle sozlesme ımzalamak ve bu servıslere baglı olarak  zorunlu Garantı belgesını vermek zorundadırlar. Bu sorumluluk ıcın, olusturmak zorunda oldukları, TSE Hızmet yeterlılık belgelı servıs sayılarını da, yeterlı hızmet yerı yeterlılık belgesıne sahıp servıs bulamadıkları ıcın  danısman fırmalar kanalı ıle, kagıt uzerınde sanal bır sekılde yapmaktadırlar. Kagıt uzerınde sanal bır sekılde bırbırlerını tanımayan taraflarca olusturulan bu organızasyonda, duzgun calısmamakta, musterıye zorluk cıkarmaktadır. Sadece Bakanlıgın ıstedıgı sayıda servıs ıle sanal olusturulan bu teskılat ıle yaygın bır hızmet verılememekte, tuketıcının kendı bolgesınde hızmet alabılecegı servıs bulamaması ıle olusan magdurıyet acıgını kapatmak ıcın de kargo kullanımına gecılmektedır. Tüketicinin ürünü, yasal olmayan kargo ve yol ucretlerının tuketııcıye odetılmesı zorlaması ıle, kargo ile fırma yerıne istenmekte, tüketicinin ürünlerının kargo da hıcbır sekılde kargoca karsılanmıyan hasar aldığı ve hatta kaybolduğu görülmektedir.

Ülkemizde daha kaliteli hizmet vermek isteyen Teknik servisler, TSE Hizmet Yeterlilik Belgesi alarak bunu belgelendirmek istemekte, aldıkları belgenın sureklılıgı ıcın de TSE-HYB belgesi alan teknik servisler bu belge için, her yıl ara kontrol ve vize işlemleri yaptırmak zorunda kalmaktadır. TSE-HYB belgesi için son 2 yılda vize ve belge işlem ücretleri %60 oranında artış göstermiştir, teknik servisler ayrıca her yıl yapılan ara kontrollerde, atölyesi için topraklama ölçümü ve atölyesinde kullandığı, kalibrasyon zorunluluğu olan ekipmanlarıda her yıl kalibrasyon ücreti ödemekte, TSE-HYB için her yıl yapılması gereken işlemlerin maaliyetlerinin artmasına neden olmaktadır. TSE-HYB vize işlemlerinin veya ara kontrollerinin iki/Uc yılda bir yapılması teknik servislerin TSE-HYB maliyetlerini düşürecektir. Teknik servislerin sözleşme imzaladığı üretici firmaların servislerine yaptığı TSE-HYB katkıları da, yapılan masraflarını karşılamamakta, teknik servis sahiplerini huzursuz etmekte, bazı teknik servislerının de bu maliyetlerden kaçınmak ıcın, TSE-HYB vize yenileme işlemlerini yapmadığı görülmektedir.

Üretici firmalar danışman firmalara yaptığı TSE-HYB ödemelerini kendi servisine maalesef yapmamaktadır, bu nedenle üretici firma daha düzgün çalışan servis yerine, daha sorunlu servis ile yoluna devam etmekte, sorunlu servis de tüketicilere sorun çıkararak, tüketicileri mağdur edebilmektedir.

 

 

 

5G, milyarlarca aygıtın (aletlerin, makinaların, insansız araçların) anında iletişimde olmasını sağlayacak. Buna, Nesnelerin İnterneti‘ deniyor (Internet of Things , IoT).

5G, gerçek dünyanın  iletişim ağı olacak.

5G’nin kullanılacağı ana yaşam alanları:

  1. İnsanın karışmasına (müdahalesine) gerek kalmadan, bugüne kadar hayal edilemeyen ölçüde, milyarlarca aygıtın (nesnenin), başka aygıtlarla iletişimde olması sağlanacak. Böylece, endüstride, tarımda, üretim ve iş yaşamındaki sayısız uygulamalarda büyük değişim ya da atılım olacak
  2. Son derece güvenilir ve gecikmesi son derece kısa iletişim sağlanacak. Özellikle aygıtların gerçek zaman kontrollerinde, endüstri robotlarında, otonom (insansız) araçların birbirleriyle iletişiminde bu gerçekleşecek. Saatte 500 km hızıyla giden trenlerdeki aygıtlarla (akıllı telefon,laptop vb) bile sorunsuz iletişim kurulabilecek. Bir bölgede, eskisine oranla çok daha fazla kişi, aygıt, nesne bir birbirleriyle anında iletişimde olacak.
  3. Geliştirilmiş mobil geniş band ile çok hızlı ve çok büyük veri akımıyla dünyada bağlantı ağı kurulacak. Evlerde ve dışarıda kablosuz internet ağıyla, çok çeşitli uygulamalar yapılabilecek. Akıllı kentler, evler, okullar, hastaneler, işyerleri ve diğerlerindeki milyarlarca aygıtın kablosuz bağlandığı ağ ile anında iletişim kurulacak. Hastaların durumu uzaktan, gecikmesiz izlenebilecek, hatta uzaktan ameliyatlar yapılabilecek.
  4. Insanlar evlerinden, sanal dünyada geziler yapabilecek, konserleri, spor karşılaşmalarını, konferansları ve her türlü etkinliği sanki oradaymışlar gibi yaşayacaklar, oralarla iletişim içinde olacaklar (Sanal gerçek / Virtuel reallity) /2-4/.

 

Koronavirüs salgını ile bütün dünyada ve Türkiye’de işletmelerin çalışma stratejisi değişti ve evden çalışma modeli benimsendi. Evden çalışma sürecinde; uzaktan çalışmaya yönelik teknolojiler, yazılımlar ve iletişim süreçleri de farklı bir boyut kazandı. Dijital İş Modelleri’nden ön plana çıkan değerli teknolojik uygulama; “Uzaktan Çalışma ve Web Konferans Sistemleri”ni okurlarımızın dikkatine sunuyoruz.
Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında işini evinde veya teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesidir. Teknolojik temelli bir gelişmedir ve iş hukukumuza girmiş bulunmaktadır. Uzaktan çalışanlar, işyeri dışından çalışma hakkı haricinde emsalleriyle aynı haklara sahiptir ve işverenin sorumluluğu altındadır.

Uzaktan çalışmanın çalışana yararları:
– Uzaktan çalışma sistemi, üretkenliği artırıyor.
– Ofis çalışanlarına kıyasla daha fazla tasarruf sağlıyor.
– Beslenme giderlerini düşürüyor.
– Çocuklar için kreş giderini kaldırıyor.
– Daha mutlu ve daha az stresli bir iş-yaşam dengesi sunuyor.
– Yerelden ve uzaklardan iş bulma imkanları genişliyor.
–  Daha yüksek çalışan bağlılığı oluşturuyor.

Uzaktan çalışmanın işverene yararları:
• Ofis kirası, ofis mobilyaları, aylık faturalar gibi maliyetler daralıyor.
• Çalıştırılacak işgücü havuzu (pazarı) büyüyor.
• Daha fazla ciro, daha fazla iş tutkusu ve daha yüksek iş tatmini doğuyor.
• İşyerinin zaman ve mekan bağımlılığını esnetiyor.
• Fiziksel beyin göçünü azaltıyor.
• Zaman yönetimi işverene geçiyor.

Bugün itibarıyla genel yararları: Yılda 54 milyon ton sera gazı salınımını engelliyor. 640 milyon varil petrol tasarrufu yaratıyor. Otoyol kullanımını 119 milyar mil azaltıyor. Elektrik kullanımını 9 ila 14 milyar kilovat/saat azalıyor.

Kullanılabilecek mevcut teknolojiler: Web Konferans Sistemleri, bulut bilişim, projelerin ve ilgili dosya ve mesajların otomatik ayrıştırılması, proje yönetimi ve iletişimi bir arada sunan çözümler, çalışan verimliliğinin ölçülmesi ve belirli periyotlarda analiz yapabilmeye, iş görev dağılımında iş atamaları yapılmasına, her iş günü sonunda çalışan ve ekipler özelinde verimlilik ölçümüne olanak sağlayan yazılımlar ve sistemler…

Bugün, Türkiye’nin yakın tarihinin en büyük felaketi olarak gösterilen 17 Ağustos Depremi’nin 21’nci yıldönümü.

 

1999 yılında 16 Ağustos’u 17 Ağustos’a bağlayan gece meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki yer sarsıntısı, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti.

 

Merkez üssü Gölcük olan deprem, Marmara Bölgesi’nin genelinde hissedildi.

 

Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kırılmasıyla meydana gelen deprem, İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova’da can ve mal kaybına neden oldu.

17 Ağustos 1999’da yaşanan ve tüm ulusumuzu derinden etkileyen acılara boğan Marmara Depremi’nde hayatını kaybedenleri saygı ve rahmetle anıyoruz.